FUAR LOKANTASI

Mersin Kent Ansiklopedisi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

1970'li yıllar ve 1980'li ilk iki-üç yıl Mersin'in en lüks, en popüler lokantaları arasındaydı. Sahilde Gazi Mustafa Kemal Bulvarındaydı. Doğu yanında yine ünlü "Sahil Kemal Lokantası", batı yanında da Yaşat İş Hanı vardı. Sürekli değişen dekoru, yağ damladığı, yemek döküldüğünde baştan başa değiştirilen halıları, en son model müzik sistemi ile dillerdeydi.

Sahibi kalın camlı gözlükleri, okuması, ana dili gibi Fransızca bilmesiyle "doktor" unvanını almış Mehmet Fehmi Şaar'dı. Nedense bitişiğindeki Sahil Kemal Lokantasının sahibinin ne yaptığı ne ettiğinden bahsedilmez de "doktor"un neler yaptığı şehir efsanesi olarak dolaşırdı. Onun yaşamı er veya geç film konusu olacaktır. Sefaletle başlayan yaşamı yine sefaletle bitmiştir. Efsane değil ama tamamen gerçek olan iki şey anlatayım; birkaç ay geçmiş ve yeni bir araba almanın zamanı çoktan geçmiştir. Doktor arabayı alır, plaka işi için vekaletname verdiği yardımcısı "Patron" der. "Plakayı bu sefer DR alamadım. Yakın osun diye DV verdiler." Doktor "Gerçek mi" diye sorar. Sonra "Git sat o arabayı ben deveye binmem". Hiç görmediği araba satılır...

Bir başka gerçek olay lokantanın yanışıdır. Garsonlar ve çevreden koşanlar içeriye girebildikleri oranda bir şeyleri kurtarmaya çalışırken doktor bütün gücüyle bağırır "Derhal geri götürün onları, ben yangından mal kaçıran bir adam değilim".

Şehre gelen bütün ünlülerin, devlet yöneticilerinin, sporcuların, iş insanlarının akşam yemeğini yedikleri, garsonların İstanbul'dan özel olarak transfer edildiği Fuar Lokantasında ortalama bir gecede 200 kilo balık satılırdı. Bunun dışında burada ne anlatılsa doktorla ilgili olacaktır.