Şehir Mezarlığı
Mersin'in Toroslar ilçesine bağlı Akbelen beldesinde bulunan kentin en büyük mezarlığı. Mezarlık, Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin mezarlarına ev sahipliği yapmasıyla özgün bir örnektir. Mersin Asri Mezarlığı ve Akbelen Mezarlığı olarak da bilinir.
Mezarlık, Konca Kuriş, Bergen[1], Özgecan Aslan, Nevit Kodallı, Ahmet Kireççi (Mersinli olimpiyat şampiyonu güreşçi) gibi isimlere de ev sahipliği yapmaktadır. [2]
H. Şinasi Develi, Dünden Bugüne Mersin kitabında Şehir Mezarlığı'nın tarihini şöyle aktarır:
"Müslümanlara ait olan ve 1930 yılına kadar şehir mezarlığı olarak kullanılan yer, şimdiki Metropol binasının kuzeyinde, sonradan hal tesislerinin yapıldığı yerde idi. Mezarlık, burada Mahmudiye Mahallesi'ndeki bir alana kuruldu. 1940 yılına kadar bu mezarlığa cenaze gömüldü. Sonradan buraya Sanat Okulu yapılınca, buranın mezarlık durumu sona erdi. Bu mezarlığın bitişiğinde arası bir duvarla ayrılmış, bir diğer mezar daha mevcuttu. Buraya daha ziyade Alevi vatandaşlara ait cenazeler gömülüyordu. Mersin'de şehir mezarlığı faaliyete geçinceye kadar, Müftü Köprüsünü geçtiktem sonra cenazelerin gömüldüğü bir mezarlık daha vardı. Burası biraz da çevre sakinlerinin mezarlığı konumunda idi. Bugünkü Şehir Mezarlığı, belediyece gerekli kamulaştırma ve gerekli yapılar yapıldıktan sonra diğer mezarlıklara cenaze gömülmesi yasaklandı. İsteyenler eski mezarlardaki ölülerini buraya getirdiler. Burası yapıldığında, bir tarafı Müslümanlara, diğer tarafı Hristiyanlara ayrılmıştı. Hristiyanlar için ayrılan bölüme bütün mezhepler için yer ayrıldığı gibi, Museviler ve Müslümanlar dışındaki dinler için de yerler ayrılmıştı. Ancak, mezarlık yetmemiş, Hristiyan ve Müslümanlardan ayrı cemaat için ihtiyaç azalınca, karma bir mezarlık halini almıştır. Halen bu karma durum devam etmektedir."
Develi'nin aktarımına göre kentte eskiden Kuvayi Milliye Caddesi'nde Kuruçeşme'nin doğu kısmında Ortodoks cemaatten ait büyük bir mezarlık bulunuyordu. Çakmak Caddesi'nde de Beşyol Kavşağı'nı geçtikten sonra batı kısmında yine Hristiyanlara ait bir mezarlık vardı.
Kuvayi Milliye Caddesinin, Metropol'e varmadan batı yönünde de işgal sırasında ölen Fransız askerleri için oluşturulmuş bir mezarlık vardı. Buradaki kemikler, sonradan bir Fransız savaş gemisi tarafından nakledildi. [3]
